11.12.2011

Ranchero- Nişantaşı

Merhabalar!
Bugünkü mekanımız, ilk kez gitme şansına sahip olduğum, Nişantaşı'nın çok güzel bir caddesi olan Abdi İpekçi Caddesi'nde yer alan Ranchero.


Ranchero bir Meksika Restaurant'ı ve ilk şubesini 2005 yılında Bağdat Caddesi'nde açmış. Yaklaşık 1.5 yıl önce de Nişantaşı'nda ikinci bir şube açmışlar. Sahibi yarı Türk yarı Meksika'lı anladığım kadarıyla. Mekanımız, Reasürans çarşısının ikinci katında yer alan bir kaç cafe/restaurant arasında. Mekan güzel, sempatik ve dışarısı güzel ısıtılıyor. Eğer üşüyen bir tipseniz size rengarenk çok şirin bir panço veriyorlar ki görülmeye değer bir şey bu. :) Mekanın eksiği ise tek geçerim, bir tuvaleti-lavabosu olmaması. Çarşı içinde olduğundan tuvalet için kafa yormamışlar, gerisin geri yolu yürüyüp çarşı içindeki tuvalete gidiyorsunuz. Kış zamanı hiç de katlanılacak bir durum değil. Bu sadece Ranchero'ya özgün bir şey değil, oradaki bütün mekanlarda durum aynı. Bir zamanlar kısa süre oradaki cafelerden birinde çalışmıştım, müşteri, çalışan herkes aynı tek bir tuvalette buluşuyor, ne kadar samimi değil mi? O tuvaletin temizliğinden kimler sorumlu hiç bilmiyor ve merak ediyorum.
Menüye gelirsek, gerçekten beğendiğimi söyleyebilirim. Her bir yemeğin resmi ve içerik açıklamaları bire bir şekilde menüde. Yani kötü sürprizlere yer yok. Menüde en çok beğendiğim uygulama ise, her yemek tercihinizin altına onunla uyumlu olan şarap önerilerinde bulunmaları. Bu bence çok güzel bir uygulama, hatta tüm mekanların uygulamaya koyması gerektiğini düşünüyorum. Şarapla ilgili bir eğitimi olmayan Garson'un sallapati şarap önermesi yemeğinizi mahvedebilecek kadar saçma bir seçenek. Vejetaryen ve çocuk menüleri de mevcut ve side dish& sosları ekstra olarak alabiliyosunuz.
Menüde bulunmamasına rağmen makarna çeşitleri mevcut, bunu da yemeğin sonunda farkettim, masanın üzerindeki ufak bir kitapçığımsıda yazmışlar. Neden bu kadar gizlemeye çalışmışlar anlamadım. Ayrıca haftasonları 09:00-15:00 arası kahvaltı da mevcut, çay ücrestsizmiş.
Fiyatlara gelirsek, şaşkınlık yaratacak bir fiyat uygulamaları yok, benzer mekanlar seviyesinde diyebilirim.



Bu mekana ilk kez geldiğim için önceden gelmiş arkadaşım Merve aracılığıyla içki ve başlangıç tercihini yaptık.  Başlangıcımız Macha Nachos. Adından anlayacağınız üzere meksika restaurant'ına gelen klasik insan tercihi yapmış olduk. Neler var Macha Nachos'da?

      Frijoles üzerinde totopos, ızgara edilmiş dana füme, charros, sotelenmiş kıyma, salsa festivo,cheddar peynir, közlenmiş biber, jalapeno biber ve sour cream ile servis edilir.
        Şarap olarak Ancyra Öküzgözü önerilmiş.( 15,50TL)
Bu tabağı bozulmadan çekmeyi çok istedim, ama sevgili arkadaşlarım en kibar tabiriyle çok iştahlı olduklarından, benim fotoğraf çekmemi bekleyemediler... Tabağın şeklinden de anlayabilirsiniz lezzetli olduğunu. Tek derdim orijinal olmaması, evde aldığınız doritos cipslerle yukaredaki malzemeleri birleştirirseniz herhalde yakın bir tad elde edersiniz. Benim gözüm başka bir kaç başlangıçta kalmıştı. Eğer Nacho-severseniz, buna bir şans verin derim, yok düşkünlüğüm yok diyenlerdenseniz, o menüde denenmesi gereken daha iyi başlangıçlar olduğunu düşünüyorum.
İçecek olarak, Merve'nin önerisiyle Corona aldık. Tüm o baharat ve acıyı güzel söndürdü demeliyim. Gerçi Mervecim sağolsun, Meksikalılar bunun içine Chili sos döküyor deyip, kendisininkine de döktü, ama ben acıdan hiç hoşlanmayan biri olarak onu korku dolu gözlerle izlemeyi uygun buldum. :)
Tabii benim gibi bir kararsızın ana yemeği seçmesi oldukça ağır bir görevdi. Neyse ki hedefi kendi çapımda 12'den vurdum! Ana yemek tercihim Carne Asada Con Salsa Pimienta'dan yana oldu. 
             Salsa pimienta ile hazırlanan bonfile et, közlenmiş biber, Meksika fasulyesi ve parmesan peynir
             yanında çeşmili elma dilim patates kızartması, Akdeniz yeşilliği ve kızartılmış elote ile servis edilir.
                 Şarap olarak Vinart, Kalecik Karası Syrah önerilmiş. ( 29,50 TL )


Gerçekten çok lezzetliydi! Et hiç de rahatsız edecek bir acılığa sahip değildi. Bu benim içimn kocaman bir artı. Acıya doyamayanlar ise es geçsin. Bu tabaktaki en acı şeyin patatesler olması ise çok komik. Tabağın minicik boyuna rağmen en büyük starı ise sağ köşede yerini alan Elote. Utanmadan <3 yapabilirim. Elote mısırların püre haline getirilip  biraz cheddar peyniriyle karıştırılıp yumurta ve galeta ununa bulanıp kızartılıyor. Bu kadar ufacık bir şeyin böyle akılda kalıcı olması önemli bir unsur.

Merve ise Enchidalas Chilangas aldı.  
Un tortillaları arasında acılı chilacak sos ile sotelenen, tercihinize göre et veya tavuk, yer fıstığı püresi ve eritme peynir üzerinde cheddar peynir ve krema yanında arroz ve frijoles ile servis edilir. Şarap olarak Prestige Narince veya Vinart önerilmiş. (Fiyat 19,50 TL)

 
 Acısı bol. Hem de çok, bu yemeği bu acıyla bitiren herkesi tebrik ediyorum içtenlikle. Acısının dışında biraz 'savory', yani ağzıda unsu bir tat, br tabaka bırakıyor. Yanındaki yer fıstığı püresi, benim kalemim değil, sevdiğim bir tat değil, ama kötü de olmadığını belirtmek isterim. Yanına sour cream alsanız biraz ferahlarsınız.

Hiç bahsetmediğim üçüncü adam ise Ayşem. Onun tercihi Chimichanga En Rollos oldu.
      Tercihinize göre et veya tavuk, mısır püresi, sotelenmiş mevsim sebzeleri, charros, cheddar peynir, 
   B.B.Q. Ranchero sos ile acılı veya acısız olarak sarılıp kızartılan un tortillası yanında arroz, sour cream ve elote ile servis edilir.
    Şarap önerileri; Prestige, Narince, Egeo, Cabernet Savignon.
     ( Fiyat 18,50/19,50)
 

Yemesi kolay, eğer bir jalapenoya denk gelmezseniz acı değil. Lezzetli ama farklı bir mutfak denemek istediğinizde hiç tatmadığınız bir şeyler tatmaktan yanaysanız, bu aradığınız tabak değil. Bizim dürümlerin Meksikaya gidip dilimlenmiş hali gibi diyebilirim. Ama atını sağlam kazığa bağlamak isterseniz, evet bu tabak sizlik acısı sizi ateşlerde yakmıyor, tadı başarılı, içeriğindeki malzemelrin uyumu sağlanmış. Emin olmanızı engelleyecek bir unsur kalmıyor.  
Mesela sevgili Merve kendi tabağının acısıyla başa çıkamayınca profesyonel acı yiyici Ayşemle tabakları takas ettiler. Böylece Mervenin ağzı boğazı ve sinüsleri rahata erdiler.
 Çok doyurucu bir yemek yedikten sonra hazımsızlık yaşar mısınız? Ben acı yemekler yersem midem dünyasını şaşırır, içeride minik alev topları dolaşır. Bu yemekten sonra da aynı şeyi yaşamaktan korkuyordum ki menüyü incelerken gözüme bu sorunumu çözecek bir şey çarptı. Gözlerimi parlatacak bir şey. Ginger Ale! :) Zencefilli Gazoz ülkemizde pek bilinmiyor, marketlerde satılmıyor. Belki Metro gibi çok büyük marketlerde bulunuyordur. Zencefilli gazoz da neyin nesi demeyin, eğer giderseniz lütfen deneyin! Şeker asgari seviyede tuttukları bir bardak güzellik yapın midenize.



Menüyle ilgili bir eksik vardı ki göz ardı edemedim, tatlı menüsünün olmaması. Müşteriye yapılan bir haksızlık. Konu benim mesleğimle alakalı olucna çok duygusallaştım gördüğünüz gibi. Yine de şaka bir yana, tatlı bir yemeğin assolisti gibidir, önceki yemeklerin tatsızlığını güzel bir tatlı ile unutturabilirsiniz!

Bu arada bir güzellikleri daha var, haftaiçi 16:00-19:00 arası Happy Hour ve tüm alkollü içkiler %20 indirimli, iş çıkışı arkadaş buluşmalarında buluşulacak mekanlar listesine girmeyi başardı böylece :)

     (ginger ale grubu )
Herkese lezzetli günler diliyorum. 









1 yorum:

Unknown dedi ki...

merhaba iyi eğlenceler
bloguma da beklerim
mucizelereinan.blogspot.com