İlk yazımı gitmekten çok keyif aldığım, çok sevdiğim bir mekanla yapmak istedim. Bugün Midpoint- İstiklal'deyiz. Galatasaray lisesini geçtikten sonra, yani bana göre İstiklal'in ikinci yarısında, Odakulenin çaprazında konumlanmakta olan mekan güzel bir Boğaz manzarasına sahip. Yaz günleri güneşin denize yaptığı yansımalar arasında süzülen vapurları, bazen yelkenleri, yatları, hatta ticaret gemilerini izler, kendinizi daha çok tatilde hissederken; aslında İstanbul'da deniz olduğunu fakat bizim bundan faydalanamadığımız gerçeğiyle yüzleşiyoruz. Özellikle akşamları mekan ambians ve manzarayla harika bir voltran oluşturup sizi büyüsü altına alırken, geçen saatleri de farketmenizi engelliyor. Yani İstanbul'u gözleriniz kapalı dinlerken pek bir haz duyamıyorsanız, buraya gelip gözleriniz kocaman açık izlemenizi tavsiye ederim.
Peki mekanı çekici kılan sadece manzarası mı? Bir mekana niçin gideriz? Neden orası joker kart gibi hep aklımızın bir köşesindedir? Hizmet, kalite, ambiyans, mutfak, fiyat, konum, vs. vs... böyle sürer gider, ama akla ilk gelen kriterler bunlardır.