21.11.2011

Midpoint-İstiklal

Merhaba!
İlk yazımı gitmekten çok keyif aldığım, çok sevdiğim bir mekanla yapmak istedim. Bugün Midpoint- İstiklal'deyiz. Galatasaray lisesini geçtikten sonra, yani bana göre İstiklal'in ikinci yarısında, Odakulenin çaprazında konumlanmakta olan mekan
güzel bir Boğaz manzarasına sahip. Yaz günleri güneşin denize yaptığı yansımalar arasında süzülen vapurları, bazen yelkenleri, yatları, hatta ticaret gemilerini izler, kendinizi daha çok tatilde hissederken; aslında İstanbul'da deniz olduğunu fakat bizim bundan faydalanamadığımız gerçeğiyle yüzleşiyoruz. Özellikle akşamları mekan ambians ve manzarayla harika bir voltran oluşturup sizi büyüsü altına alırken, geçen saatleri de farketmenizi engelliyor. Yani İstanbul'u gözleriniz kapalı dinlerken pek bir haz duyamıyorsanız, buraya gelip gözleriniz kocaman açık izlemenizi tavsiye ederim.


 
Peki mekanı çekici kılan sadece manzarası mı? Bir mekana niçin gideriz? Neden orası joker kart gibi hep aklımızın bir köşesindedir? Hizmet, kalite, ambiyans, mutfak, fiyat, konum, vs. vs... böyle sürer gider, ama akla ilk gelen kriterler bunlardır.

2.11.2011

Açılış Konuşması

Blogumun amacına uygun olarak, konuşmayı öncelikle bıçağımı kadehime vurarak üzerime çektiğim dikkatle başlamak isterim. :) Kalbinde çaylak, kafasında profesyonel bir şef, yeni mekanlar denemeyi seven, dışarıda yemeyi pek seven  ama ne zaman bir yere gitse bir türlü ne yiyeceğine karar veremeyen bir insan olarak sizinle deneyimlerimi paylaşmak istedim. Benim gibi kararsızlara ve dışarıda yemek yemeyi sevenlere biraz rehber olur umarım.
Bir sürü harika blog mevcutken çok da bir açık kapatmayacağım belki de ama "benim de çorbada tuzum bulunsun" istedim. Güzel paylaşımlara, kadehimi güzelliklere kaldırıyorum.